Sağlık Hukuku

HEKİMİN HAKLARI VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ NELERDİR?

Hastanın hakları-hekimin hakları dengesinin bu derece tek taraflı olarak gözetilmesi, hekimlerin zamanla defansif tıbba yönelmesi tehlikesini doğurmuştur. Hekimlere yapılan saldırılar, hekimler aleyhine açılan tazminat ve ceza davalarının her sene katlanarak artması, hekimlerin çalışma şartlarındaki ağırlaşma ve mecburi hizmet gibi uygulamalar; hekim haklarına ilişkin olarak yasal düzenlemeler yapılmasını kaçınılmaz kılmaktadır.

Keza hekim hakları, hastalara karşı haklar olmayıp, hastalarla dayanışma içinde kullanılması gereken ve mesleki değerleri koruyan, nitelikli hizmetin üretimi için de devletçe sağlanması ve korunması gereken haklardır. Hekim haklarının açıkça düzenlenerek yaşama geçirilmesi ile hedeflenen insancıl tıp ortamının yaratılmasının yolu açılacaktır.

SAĞLIK HUKUKUNDA HEKİM KAVRAMI

“Hekim”, TDK’da insanlardaki hastalıkları tanılayan ve onları ilaçlarla ya da kimi araçlarla sağaltan, hekimlik öğrenimi görmüş kimse olarak tanımlanmış olup hekimler toplumsal sağlığı korumayı amaç edinmiş görevlilerdir. Sağlık sisteminin ilerlemesi ve düzgünce uygulanabilmesi için en önemli birimi oluşturmaktadırlar. Hekimlerin mesleklerini yerine getirirken korunması ve belli başlı durumlarda savunmasız kalmamaları gerekmektedir. Ayrıca hekimler tarafından insanların kendilerine olan güvenlerini ve bilgisizliklerini suiistimal etmeleri de önlenmelidir. Bu durumun sonucu olarak sağlık hukukunda hekimin hakları ve yükümlülükleri doğmaktadır.

HEKİMİN HAKLARI NELERDİR?

Bilindiği üzere hasta hakları konusu son yılların popüler ve üzerinde çokça konuşulan konularından bir tanesidir. Ancak doktorların bulunduğu ortamlarda ne zaman hasta hakları ile ilgili bir konuşma yapılsa mutlaka sorulan bir soru vardır: ” Peki, hekimlerin hiçbir hakkı yok mu?”  Elbette ki hekimlerde mesleklerini sürdürürken birçok hakka sahiptir ve bu haklarının bir kısmını sıkça kullanmakta, bir kısmının ise henüz farkında bile değildir.

Hekimin Hakları;

  • Yeterli Eğitim Alma ve Sürekli Mesleki Gelişim Hakkı
  • Yeterli Ücret Alma Hakkı
  • Mesleğini Serbestçe İcra Etme Hakkı
  • Modern Teknoloji ve Bilimi Kullanma Hakkı
  • Yönetimsel Kararlara Katılma Hakkı
  • Hastayı Reddetme Hakkı
  • Konsültasyon İsteme Hakkı
  • Sağlığını Koruma ve Mesleki Risklerden Korunma Hakkı
  • İyileşme Garantisi Vermeme Hakkı
  • Hastasına Yeterli Zaman Ayırma Hakkı
  • Tanıklıktan Kaçınma Hakkı
  • Tedaviyi Belirleme Hakkı
  • Bilgi Alma ve Tavsiye ve Tedavisine Uyumu İsteme Hakkı
  • Cezalandırma Eylemlerinde Bulunmama Hakkı

YETERLİ ÜCRET ALMA HAKKI

Hekimler, aldıkları eğitim, harcadıkları emek ve üstlendikleri mesleki risklere uygun yeterli bir ücret alma hakkına sahiptirler. Hekimin Hakları,

HASTAYI REDDETME HAKKI

Hekimler, acil yardım, resmi ya da insani zorunluluklar dışında, makul ve haklı bir gerekçe ile hastayı reddetme hakkına sahip olabilmelidir. Hasta ile hekim arasında ilişkide güven sarsılmış (hasta hekime yanlış beyanda bulunmuş, hekime karşı tehditkar ve/veya hakaret içerir sözler sarf etmişse, vb) ve ilişki iki taraf için de yararlı sonuçlar doğurmayacak bir sürece girmişse hekim hastayı reddedebilir. Ancak bu durumda hastanın zarar görmemesi (acil veya hayati tehlike olmaması ve alternatif hekime kolay ulaşabilme imkanının bulunması) gerekir. Hekimin hastayı reddetme hakkı din, dil ırk, cinsiyete dayalı ayrımcılık veya nefret sebeplerinden kaynaklanmamalıdır. Hekim, tıbbi müdahalenin ortasında haklı bir gerekçe (hastanın tavsiyelere uymaması, ödevlerini yapmaması gibi) olmaksızın ve hastanın zarar görme olasılığını engellemeksizin hastasının tedavisini yarıda kesme hakkına sahip değildir. Hekimin Hakları,

TEDAVİYİ REDDETME HAKKI

Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi’nde hekimlerin mesleki veya şahsi sebeplerle hastaya bakmayı reddedebileceği şeklinde düzenlenmiştir. Ancak belirtilmelidir ki, acil yardım, resmi ve insani vazifenin ifası hallerinde hasta reddedilemez. Hekimin Hakları,

TEDAVİYİ YARIDA BIRAKMA HAKKI

Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi’nde tedaviyi reddetme hakkı ile aynı doğrultuda olacak şekilde hekimlerin mesleki veya şahsi sebeplerle tedaviyi bitirmeden hastayı bırakabileceği şeklinde düzenlenmiştir. Tedavinin yarıda bırakılması için diğer bir meslektaşın tedavine imkan verecek zaman hesaplanarak hastaya bildirilmelidir. Hastanın bırakılması hayati tehlike veya zarar tehlikesi doğruyor ise hastanın bırakılabilmesi için diğer bir meslektaşın temin edilmesi gerekmektedir. Hekimin Hakları,

MESLEĞİ ÖZGÜRCE UYGULAMA HAKKI

Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi’nde bu hak hekimler hiçbir tesir ve nüfuza kapılmaksızın vicdani ve mesleki kanaatine göre hareket eder şeklinde düzenlemiştir. Bu hah, görev yapılan sağlık kuruluşunun tıbbi olanakları, mesleğin gerekleri ve icrasıyla sınırlıdır. Hekimin Hakları,

UYGULAYACAĞI TEDAVİYİ BELİRLEME HAKKI

Mesleği özgürce seçme hakkına paralel olarak hekimlerin tatbik edeceği tedaviyi tayinde serbest olduğu şeklinde düzenlenmiştir. Ancak bu serbestliğin sınırı, uygulanacak tedavinin tıp literatüründe bulunan güncel bir tedavi olmasıdır. Aksi halde hukuki ve cezai sorumluluk doğabilmektedir. Hekimin Hakları,

MODERN TIP OLANAKLARINDAN YARARLANMA HAKKI

Hekimlerin modern tıp teknolojisinden ve bilimsel gelişmelerden yoksun bırakılmadan yeterli donanımlarla mesleğini icra edebilmesi için sahip oldukları haktır. Hekimler, bu amaca uygun teknoloji ve tıbbi malzemeleri devletten ya da bağlı bulunduğu kurumdan talep edebilirler. Hekimin Hakları,

KONSÜLTASYON İSTEME HAKKI

Hekimlerin bir başka hekimin uzmanlık alanına giren konularda ilgili konuda uzman bir hekimi talep etme hakkıdır. Konsültasyon talebi hem bir hak hem de bir yükümlülük oluşturmaktadır. Hekimin Hakları,

HASTA İÇİN YETERLİ ZAMANI AYIRMA HAKKI

Hekimlerin gelen hastalara ilişkin en iyi şekilde tanı koyabilmesi için yeterli zamanı harcayabilmesi için sahip oldukları haktır. Hekimler, hastaların tedavi sürecini tehlikeye sokacak ve hasta hakkında sağlıklı değerlendirilmeyi engelleyecek şekilde yoğun iş yükü ve zaman baskısı altına sokulmamalıdır. Hekimin Hakları,

MESLEKİ RİSKLERDEN KORUNMA VE SAĞLIĞINI KORUMA HAKKI

Hekimlerin temiz ve sağlıklı koşullarda çalışma ve hasta ile temaslarda gerekli tedbirlerin alınmasını isteme hakkıdır. Özellikle bulaşıcı hastalıklardan kaçınma için hekimler nezdinden gerekli ortam oluşturulmalıdır. Hekimler sağlıklı çalışma ortamı ve ihtiyacı olan dinlenme zamanına sahip olabilmelidir. Hekimler acil, nöbet ve mesai dışı çalışma süreleri de dahil olmak üzere, makul iş yükü altında çalışmalı, angaryadan korunmalıdırlar. Hekimin Hakları,

TANIKLIKTAN KAÇINMA HAKKI

Hekimlerin meslekleri gereği hasta hakkında öğrendikleri bilgiler hakkında tanıklıktan çekinme hakkıdır. Hastalar, tedavi olmak amacıyla hekimlerine açıkladıkları bilgiler sır niteliği taşıyıp, bu mesleki sırların hekim tarafından açıklanması meslek sırrını ifşa suçunu oluşturabilir. Hekimler, hiçbir koşulda hastalarıyla ilgili bilgileri açıklamaya zorlanamazlar. Hekimin Hakları,

CAN GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINI TALEP, ŞİKAYET VE TAZMİNAT HAKKI

Hekimlerin çalıştıkları kurumlardan can güvenliğinin sağlanmasını talep etme ve hastalardan maruz kaldıkları eylemlere karşı şikayet ve tazminat haklarını belirtmektedir. Hekimler, hasta ve hasta yakınları tarafından sözlü ve/veya fiili saldırılara uğrayabilmektedir. Bu saldırılardan korunma ve saldırılara karşı hukuki haklarını kullanmak hekimler için temel haklardan biridir. Hekimin Hakları,

HEKİM YÜKÜMLÜLÜKLERİ NELERDİR?

Tabip Odalarına Kayıt Zorunluluğu, serbest çalışan hekimler için geçerli bir yükümlülüktür. Türk Tabipleri Birliği Kanunu uyarınca kamu hastanelerinde çalışan memur hekimlerin ve sözleşmeli olarak çalışan aile hekimlerinin kayıt zorunluluğu bulunmamakla birlikte istek halinde kayıt yapılabilir.

Mesleki Mali Sorumluluk Sigortası Yaptırma Yükümlülüğü, 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Yasa gereğince tüm kamu, özel ve serbest çalışan hekimler için bir zorunluluk olarak getirilmiştir. Hekimler tıbbi kötü uygulama sebebi ile doğan zararların çalıştıkları kurum tarafından rücu edilmesi durumuna karşı sigorta yaptırmalıdırlar.

HEKİMİN ADALET VE HAKKANİYET İLKELERİNE UYGUN HİZMET VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Anayasamız ve sair kanunlar ile düzenlenmiş bir haktır. Hekimler, hastaların dil, din, ırk, cinsiyet, sosyal ve maddi durum ve konumuna bakmaksızın ve ayrım yapmaksızın sırasına göre muayene ederek tıbbi müdahalede bulunmaktadır. Bu yükümlülüğün istisnası 2010/73-80 sayılı Poliklinik Hizmetlerinde Öncelik Sırası Genelgesi ile belirlenmiş muayene önceliği olan hastaların diğer hastalardan önce muayene olmasıdır.

HEKİMİN ÖZEN GÖSTERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

 Tıbbi Deontoloji Tüzüğü ile hekimlerin muayene ve tedavi hususunda azami dikkat ve özeni göstermekle yükümlü olduğu şeklinde düzenlenmiştir. Azami özen, hekim tarafından tıbbi kaideler doğrultusunda hastaya karşı göstermesi gereken maksimum dikkati ve ihtimamı ifade etmektedir. Hasta Hakları Yönetmeliği, bu hususla ilgili olarak hekimlerin durumun gerektirdiği tıbbi özeni göstermesi gerektiğini ve hastanın hayatını kurtarmaya ve/veya ıstırabını azaltmaya çalışmak zorunda olduğunu düzenlenmiştir.

HEKİMİN TIP İLMİNE UYGUN TEDAVİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Hasta Hakları Yönetmeliği’nde hekimlerin tıp kurallarına ve tıpla ilgili mevzuata aykırı ve aldatıcı mahiyette teşhis ve tedavi yapamayacağı düzenlemesi gereği doğmuştur. Bu yükümlülüğün sonucu olarak, görev yaptığı hastanede tedaviye uygun koşullar bulunmaz ise hekim, acil müdahale gerekmediği durumda hastayı uygun tedaviyi uygulayabilecek bir hastaneye sevk etmesi gerekmektedir.

HEKİMİN MESLEKİ AMAÇ DIŞINDA HASTAYA MÜDAHALE ETMEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Anayasamız ve sair kanunlarda düzenlenmiş bir yükümlülüktür. Bu yükümlülük, en temel haklardan olan yaşama, maddi ve manevi bütünlüğü koruma hakkından doğmaktadır. Hekim kural olarak, teşhis, tedavi ve koruma amacı dışında hastanın vücut bütünlüğüne hiçbir surette müdahale edeme.

HEKİMİN HASTAYA BİLGİ VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Gereğince hastaya veya temsilcisine hastalığın ve tedavilerin tüm evreleri, uygulanacak tedavi, muhtemel sakıncaları, riskleri, alternatif yöntemleri ve tedavi olunmazsa yaşanabilecek durumun anlatılması zorunludur. Buna uygun olarak da onam formları imzalatılmalıdır. Bu yükümlülüğün istisnaları bulunmaktadır. Hasta talep eder ise hekim hasta yakınlarına bilgi vermemelidir. Ancak, bulaşıcı hastalık gibi durumlarda hasta yakınlarına bilgi verme yükümlülüğü de devam eder.

HEKİMİN SIR SAKLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Hasta Hakları Yönetmeliği 23. maddesi ve Tıbbi Deontoloji Nizannamesi 4. Maddesinde düzenlenmiş olup buna göre, sağlık kurum ve kuruluşları, hekimler ve diğer sağlık personeli, sağlık hizmetinin verilmesi sebebiyle öğrendikleri bilgileri, kanunun izin verdiği haller dışında hiçbir şekilde açıklayamazlar. Hastanın rızası olsa dahi, kişilik haklarından vazgeçilmesi, devredilmesi veya sınırlanması anlamına gelebilecek hallerde, hukuk ve ahlak bakımında haklı ve geçerli bir neden yoksa ve yapılan açıklamanın da hastaya zarar verme ihtimali varsa hekim nezdinde hukuki ve cezai sorumluluk doğacaktır.

HEKİMİN HASTANIN AYDINLATILMIŞ RIZASINI ALMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Hasta Hakları Yönetmeliği’nde kimse rızası olmadıkça tıbbi bir işleme tabi tutulamaz. Tıbbi işlemde bulunmak için öncelikle hasta işlem hakkında bilgilendirilmeli ve sonrasında rızası alınmalıdır. Alınan rıza hukuka ve ahlaka aykırı olmamalı ve rıza alınan şekilde tıbbi işlem gerçekleştirilmelidir. Rız şekle bağlanmamış olsa da ispat külfeti sebebi ile uygulama yazılı olarak alınması adet haline gelmiştir ve bu yazılı beyanlara onam formu denmektedir. Organ ve dok alınması ve nakli için yazılı rıza alınması zorunlu hale getirilmiştir.

HEKİMİN KONSÜLTASYON TALEP ETME VE KONSÜLTASYON TALEBİNE UYMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Konsültasyon talep hakkı ile uyumludur. Bu yükümlülük TTB Meslek Etik Kuralları arasında yer almaktadır. Konsültasyon isteğine uyulmaması durumunda hekim nezdinde özen yükümlülüğüne aykırılık oluşabilir ve bu sebeple hukuki ve cezai sorumluluk ortaya çıkabilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu