Miras pay oranları, miras bırakanın ölümüyle birlikte, mirasçıların mirasbırakanın malvarlığı üzerindeki haklarını belirler. Miras pay oranları, mirasçıların sayısı, mirasbırakanın vasiyetname bırakıp bırakmadığı gibi faktörlere göre değişir. Miras payı hesaplama ise, miras bırakanın geride kalan mal varlığının yasal veya atanmış mirasçıları arasında nasıl dağıtılacağını belirleyen bir işlemdir. Miras payı hesaplamak için öncelikle mirasbırakanın kimlerin mirasçısı olduğunu, mirasçıların hangi zümreye dahil olduklarını, mirasçıların saklı paylarını ve mirasın tasarruf edilebilir kısmını bilmek gerekir. Bu yazıda, miras pay oranları ve miras payı hesaplama hakkında yasal dayanakları ve uygulama örneklerini inceleyeceğiz.
MİRAS NEDİR?
Miras, bir kişinin ölümü durumunda geride bıraktığı tüm varlık ve borçlarının toplamıdır. Miras, kanunda belirtilen yasal mirasçılara ve vasiyetname ile atanan mirasçılara mirasbırakanın ölümüyle intikal eder. Mirasçıların miras pay oranları kanunda belirtilmiştir.
KİMLER MİRASÇI OLUR?
Mirasçı, ölen kişinin malvarlığı üzerinde hak sahibi olan kişidir. Miras payı hesaplamak için öncelikle mirasbırakanın kimlerin mirasçısı olduğunu, mirasçıların hangi zümreye dahil olduklarını, mirasçıların saklı paylarını ve mirasın tasarruf edilebilir kısmını bilmek gerekir.
Türk Medeni Kanunu’na göre, mirasçılar şu şekilde belirlenir:
1. YASAL MİRASÇI
Yasal mirasçılar, mirasbırakanın ölümü anında sağ olan ve kanun tarafından belirlenen yakınlarıdır. Yasal mirasçılar şu gruplara ayrılır:
Kan Hısımları | Mirasbırakanın altsoyu (çocuklar, torunlar), ana-baba, büyük ana-baba, kardeşler, dayı-amca-hala-teyze, yeğenler, kuzenler ve evlilik dışı hısımlar kan hısımlarıdır. |
Sağ Kalan Eş | Mirasbırakanın ölümü anında evli olduğu kişi sağ kalan eştir. Sağ kalan eş, her zaman mirasçıdır. |
Evlatlık | Mirasbırakanın evlat edindiği kişi evlatlıktır. Evlatlık, mirasbırakanın altsoyu gibi mirasçıdır. |
Devlet | Mirasbırakanın hiçbir yasal mirasçısı yoksa kanun gereği devlet mirasçı olur. |
2. ATANMIŞ MİRASÇI
Mirasbırakan, ölüme bağlı tasarruflarla (vasiyetname veya miras sözleşmesiyle) yasal mirasçılarının yanında kendine başka bir veya birkaç mirasçı atayabilir. Türk Medeni Kanunu uyarınca muris mirasının tamamı veya belli bir oranı için bir veya birden fazla kişiyi mirasçı olarak atayabilir. Atanmış mirasçı gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir. Muris kendi yasal mirasçılarından birini de mirasçı atayabilir.
Mirasçı olarak atanan kişi tıpkı yasal mirasçılar gibi ve onlarla birlikte külli halef olarak terekede hak sahibi olur; yani mirasbırakanın ölümü ile tereke üzerinde ayni hak kazanmış olur. Atanmış mirasçı, yasal mirasçılarla birlikte miras ortaklığının da bir ortağı haline gelir. Atanmış mirasçı miras borçlarından tüm malvarlığıyla sorumlu olur. Yani kendisine intikal eden borçlardan dolayı kişisel sorumluluğu doğar. Mirasçı atanan kişi mirasbırakandan önce ölürse tasarruf kendiliğinden hükümden düşer.
Atanmış mirasçı külli halef olarak atanmış mirasçı olabileceği gibi belirli mal alacaklısı, yedek mirasçı veya artmirasçı olabilir.
- Belirli Mal Alacaklısı (Vasiyet Alacaklısı) Atama: Mirasbırakan bir gerçek veya tüzel kişiyi külli halef olarak mirasçı atamak yerine o kimseye terekesinde yer alan belli bir malı bırakma yoluyla kazandırmada bulunmasıdır.
- Yedek Mirasçı Atama: Mirasbırakan, atadığı mirasçının kendisinden önce ölmesi veya mirası reddetmesi halinde onun yerine geçmek üzere bir veya birden çok kişiyi yedek mirasçı olarak atamasıdır.
- Artmirasçı Atama: Mirasbırakan ölüme bağlı tasarrufuyla önmirasçı olarak atadığı kişiyi mirası artmirasçıya devretmekle yükümlü kılabilir. Yani mirasbırakan bir kimseyi önmirasçı atamakla ona mirasçıya geçirme yükümlülüğü yüklemiş olur.
TEREKE NEDİR?
Tereke, mirasbırakanın ölmesi veya ölümüne denk tutulan gaipliğine karar verilmesiyle mirasçılara geçen ve parayla ölçülebilen bütün hak ve borçları ile hukuki ilişkilerinin tümünü ifade eder. Mirasbırakanın ölümüyle birlikte tereke külli halefiyet ilkesi gereği aktif ve pasifiyle birlikte mirasçılara geçer. Miras, mirasbırakanın ölümüyle tereke malvarlığının tamamı için mirasbırakanın son yerleşim yerinde açılır.
MİRAS PAY ORANLARI NEDİR?
Miras pay oranları, mirasbırakanın arkasında bıraktığı malvarlığının mirasçıları arasında nasıl bölüştürüleceğini belirleyen oranlardır. Miras pay oranları, mirasçıların hangi zümreye ait olduklarına, miras bırakanın eşinin olup olmadığına ve mirasbırakanın vasiyetname bırakıp bırakmadığına göre değişebilir. Mirasçılar, kanunen belirlenen yasal mirasçılar veya mirasbırakanın atadığı atanmış mirasçılar olabilir. Mirasçılar, miras paylarını kendi aralarında anlaşarak veya mahkemeye başvurarak paylaşabilirler.
Miras pay oranlarını hesaplamak için öncelikle mirasçıların hangi zümreye ait olduklarını bilmek gerekir. Mirasçılar üç zümreye ayrılır:
- Birinci zümre: Mirasbırakanın altsoyu (çocukları, torunları, vb.)
- İkinci zümre: Mirasbırakanın ana ve babası, kardeşleri ve bunların çocukları
- Üçüncü zümre: Mirasbırakanın büyük ana ve babası, amca, hala, dayı, teyze ve bunların çocukları
Miras pay oranları, alt zümrede mirasçı varken üst zümreye miras geçmediği için, mirasçıların hangi zümrede olduklarına göre farklılık gösterir. Ayrıca, miras bırakanın eşi varsa, eşin miras payı da diğer mirasçıların payını etkileyeceğinden miras payı hesaplama her somut olay için değişiklik gösterecektir.
Miras pay oranlarını etkileyen bir diğer faktör de miras bırakanın vasiyetname bırakıp bırakmadığıdır. Miras bırakan, mirasının bir kısmını dilediği kişiye bırakabilir, ancak bu durumda saklı paylı mirasçıların haklarına dokunamaz. Saklı paylı mirasçılar, miras bırakanın çocukları, ana ve babası ve eşidir. Bu mirasçıların dokunulamayan paylarına saklı pay denir. Saklı pay oranları şöyledir:
- Çocuklar için yasal miras payının yarısı
- Ana ve babanın her biri için yasal miras payının dörtte biri
- Eş için, çocuk veya ana baba varsa yasal miras payının tamamı, diğer hallerde dörtte üçü
Miras bırakan, ancak saklı paylı mirasçıların paylarını verdikten sonra, mirasının geri kalan kısmını, yani tasarruf edilebilir kısmını vasiyetname ile dilediği kişiye bırakabilir. Aksi halde, saklı paylı mirasçılar, miras pay oranlarının eksik kaldığını ileri sürerek tenkis davası açabilirler.
Miras pay oranları ve miras payı hesaplama miras hukuku ile ilgili karmaşık ve oldukça teknik bir konudur. Miras paylaşımında anlaşmazlık yaşayan veya miras hakkını korumak isteyen kişiler, bir miras avukatından yardım alabilirler. Miras avukatı, mirasçıların haklarını savunmak, miras payı hesaplama, miras paylaşımında anlaşma sağlamak veya miras paylaşım davası açmak gibi konularda hukuki destek sunabilir. Miras avukatı ile iletişime geçmek için alanında uzman bir Avukata Sorabilirsiniz.
MİRASTA SAKLI PAY NEDİR?
Miras hukukunda saklı pay, miras bırakanın yasal mirasçılarının haklarına tecavüz etmesini önlemek için kanun tarafından belirlenen bir kavramdır. Saklı pay, yasal miras payının belirli bir oranını oluşturur ve miras bırakanın bu oran üzerinde tasarruf etmesi mümkün değildir. Saklı pay sahibi mirasçılar şunlardır:
- Mirasbırakanın altsoyu (çocukları, evlatlıkları, torunları ve onların çocukları)
- Mirasbırakanın anne-babası
- Mirasbırakanın eşi
Kardeşler 10 Mayıs 2007 tarihinden itibaren saklı paylı mirası olmaktan çıkarılmıştır.
Saklı pay sahibi mirasçıların saklı pay oranları ise şöyledir:
- Altsoy için yasal miras payının yarısı (1/2)
- Anne-baba için yasal miras payının dörtte biri (1/4)
- Sağ kalan eş için altsoy veya ana baba zümresiyle birlikte mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı, diğer hallerde dörtte üçü (3/4)
Saklı pay sahibi mirasçılar, mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlararası tasarruflarıyla saklı paylarının ihlal edildiğini düşünürlerse, tenkis davası açarak bu ihlalin giderilmesini isteyebilirler. Tenkis davası, miras bırakanın ölümünden sonra açılabilen bir davadır.
ZÜMRE SİSTEMİ VE İLKELERİ NELERDİR?
Mirasçı olabilmek için hangi dereceye kadar mirasbırakanın kan hısmı olunması gerektiği zümre sistemi ile belirlenmektedir. Zümre sisteminde kan hısımları mirasbırakana yakınlık derecelerine göre zümrelere ayrılır. Medeni Kanun kan hısımlarını üç zümre olarak belirlemiştir:
- Birinci Zümre: Mirasbırakanın altsoyu ( çocukları, torunları, torun çocukları vb.)
- İkinci Zümre: Mirasbırakanın ana ve babası ile onların altsoyları
- Üçüncü Zümre: Mirasbırakanın büyükanne ve büyükbabaları ile onların altsoyları
Zümre sistemine egemen olan çok önemli ilkeler vardır. Bunlar:
- Zümreler Arası Sıra İlkesi: Mirasbırakanın ölümü anında birinci zümreden tek bir mirasçı bile varsa ikinci zümreden, ikinci zümrede tek bir mirasçı bile varsa üçüncü zümreden kimse mirasçı olamaz. Yani üstteki zümrede yer alan kan hısımlarının varlığı, sonraki sıradaki zümrelere yer alan kan hısımlarının mirasçı olmasını engeller.
- Zümre İçi Halefiyet İlkesi: Zümre başının mirasbırakandan önce ölmesi halinde o zümrenin kökünde yer alanlar (zümre başının altsoyu) her dereceden halefiyet yoluyla zümre başının yerini alır.
- Zümre İçi Eşitlik İlkesi: Bir zümrede aynı düzeyde yer alan mirasçıların miras payı eşit olur. Bit zümreye düşen miras her zaman zümre başları arasında eşit olarak paylaştırılır. Kısacası, mirasbırakanın birden fazla çocuğu varsa her birinin miras payı eşit olur.
MİRAS PAYLAŞIMI NEDİR?
Miras paylaşımı, ölen ya da hakkında gaipliğe hükmedilen kişinin arkasında bıraktığı malvarlığı değerlerinin mirasçıları arasında bölüştürülmesidir. Mirasçılar mirası bir bütün olarak kazanmaktadır. Miras bırakanın mirasçıları kanunen belirlenmiş olabileceği gibi miras bırakan tarafından da belirlenmiş olabilir.
MİRAS PAYLAŞIMI NASIL YAPILIR?
Miras paylaşımı, ölen ya da gaipliğine karar verilen kişinin bıraktığı malvarlığının mirasçıları arasında dağıtılması işlemidir. Miras paylaşımı iki şekilde yapılabilir:
- Mirasın İradi Paylaşımı (Anlaşmalı Miras Paylaşımı): Mirasçılar mirasın nasıl paylaşılacağı konusunda anlaşırlarsa, mirası elden (fiilen paylaşma) veya hazırlayacakları bir paylaşma sözleşme ile paylaşabilirler. Böylece miras paylaşımın nasıl yapılacağını serbestçe kararlaştırabilirler. Mirasçıların paylaştırma üzerinde anlaşabilmeleri için temel şart bütün mirasçıların paylaşmaya rıza göstermesidir. Paylaşma sözleşmesi yazılı şekilde yapılmalıdır. Bunun için adi yazılı şekil yeterli olacaktır.
- Mirasın Dava Yoluyla Paylaştırılması (Yargısal Miras Paylaşımı): Mirasın paylaşımı mirasçılar arasında iradi bir şekilde yapılamadığı takdirde mirasçılardan biri paylaşmanın mahkeme tarafından yapılmasını isteyebilir. Mirasın paylaştırılması davası her zaman talep edilebilir. Her mirasçının bu davayı açma hakkı vardır. Paylaşma davasında yetkili ve görevli mahkeme mirasın açıldığı yer sulh hukuk mahkemesidir. Paylaşma davasını mirasçılardan birinin açması halinde hakimin kararı sadece o mirasçı için bağlayıcıdır. Hakim sadece o mirasçının payını belirler ve sonuçta sadece o mirasçı miras payını alarak miras ortaklığından ayrılır.
MİRAS PAYLARININ HESAPLANMASI
Miras paylaşımında mirasçıların kimler olduğu ve miras pay oranları kanunda belirlenmiştir. Miras payı hesaplama, mirasbırakanın mal varlığının mirasçıları arasında kanuna uygun miras pay oranları nispetinde dağıtılması işlemidir. Miras payı hesaplama için şu adımlar izlenir:
- Öncelikle mirasbırakanın terekesi tespit edilir. Tereke, miras bırakanın ölümüyle birlikte bıraktığı mal ve borçlardan oluşur. Terekenin değeri, miras bırakanın öldüğü tarihteki değer üzerinden belirlenir.
- Ardından mirasçılar belirlenir. Mirasçılar, kanuni mirasçılar ve atanmış mirasçılar olarak ikiye ayrılır. Kanuni mirasçılar, mirasbırakanın kan bağı olan yakınlarıdır. Atanmış mirasçılar, mirasbırakanın vasiyetname veya miras sözleşmesi ile mirasından pay alması için belirlediği kişilerdir.
- Sonra miras pay oranları hesaplanır. Miras pay oranları, mirasçıların zümrelerine, sayılarına ve mirasbırakanın vasiyetine göre değişir. Mirasçılar arasında öncelik sırası vardır. Birinci zümrede mirasçı varsa, ikinci ve üçüncü zümre miras alamaz. İkinci zümrede mirasçı varsa, üçüncü zümre miras alamaz. Aynı zümredeki mirasçıların miras pay oranları eşittir, yani mirastan eşit pay alırlar. Mirasbırakan, vasiyetname ile mirasının bir kısmını veya tamamını dilediği kişiye bırakabilir. Ancak, bu durumda saklı paylı mirasçıların (çocuk, eş, anne, baba) asgari paylarına dokunamaz.
SAĞ KALAN EŞİN MİRAS PAYI NEDİR?
Sağ kalan eş kan hısmı olmadığından zümre mirasçısı değildir. Bu nedenle zümre sisteminde geçerli olan ilkeler eşin mirasçılığında geçerli değildir. Mirasbırakanın ölümü anında sağ kalan eş her zümre ile mirasçı olur. Sadece birlikte mirasçı olduğu zümreye göre daha az veya daha çok miras payı alır. Zira eşe ait yasal miras pay oranları hangi zümre ile birlikte mirasçı olmasına göre değişmektedir.
Sağ kalan eşin yasal miras pay oranları şu şekildedir:
- Birinci zümre ile birlikte mirasçı olan eş: terekenin dörtte biri
- İkinci zümre ile birlikte mirasçı olan eş: terekenin yarısı
- Üçüncü zümre ile birlikte mirasçı olan eş: terekenin dörtte üçü üzerinde hak sahibi olur.
Üçüncü zümreden de mirasçı yoksa mirasın tamamı eşe kalır.
MİRAS PAYLAŞIMINDA ANLAŞMAZLIK HALİNDE HUKUKİ SÜREÇ
Mirasın paylaşımında mirasçılar arasında anlaşmazlık çıkması sebebiyle miras paylaşımı iradi bir şekilde yapılamadığı takdirde mirasçılardan her biri paylaşmanın mahkeme tarafından yapılmasını isteyebilir. Her mirasçının paylaşma davası açma hakkı vardır. Dava yoluyla mirasın paylaşılması her zaman talep edilebilir. Yani paylaştırma davası için hak düşürücü süre yoktur.
Paylaşma davasında yetkili ve görevli mahkeme mirasın açıldığı yer sulh hukuk mahkemesidir. Paylaştırma davası kural olarak tüm tereke mallarının paylaştırılması için açılır. Ancak bazı durumlarda kısmi paylaşma davası da açılabilir. Paylaşma davası davayı açan mirasçı tarafından diğer bütün mirasçılara karşı açılır. Burada davalı miras ortaklığı olmayıp, davayı açmamış olan diğer mirasçılardır. Paylaşma davasını mirasçılardan birinin açması halinde hakimin kararı sadece o mirasçı için bağlayıcıdır. Hakim sadece o miras için miras pay oranlarını belirler ve sonuçta sadece o mirasçı miras payını alarak miras ortaklığından ayrılır.
Görüldüğü üzere miras paylaşımında anlaşmazlık çıkması halinde açılacak olan miras paylaştırma davası ve devamındaki süreç oldukça teknik bilgi içermektedir. Miras hukuku konusunda uzmanlaşmış, mirasçıların haklarının koruması, mirasın adil bir şekilde paylaştırılması, miras anlaşmazlıklarının çözümü, miras ile ilgili yasal süreçlerin yönetimi gibi hususlarda Hürriyet Hukuk Bürosu olarak deneyimli avukat kadromuzla hizmet vermekteyiz.
HÜRRİYET HUKUK BÜROSU MİRAS AVUKATI HİZMETLERİMİZ
Miras hukukunda avukatın önemi, mirasbırakan kişinin mal varlığının adaletli ve düzenli bir şekilde mirasçıları arasında paylaştırılmasını sağlamak, mirasçıların haklarını korumak ve mirasla ilgili uyuşmazlıkları çözmek için büyüktür. Miras hukuku, karmaşık ve teknik bir hukuk dalıdır. Bu nedenle, miras davalarında avukatla temsil edilmek hem yasal sürecin hızlanmasını hem de davalı veya davacının bu tür prosedürlerle uğraşmak zorunda kalmamasını sağlar. Hürriyet Hukuk Bürosu olarak miras hukukuna ilişkin tüm yasal süreçlerde alanında deneyimli miras avukatlarımızla hizmet vermekteyiz.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Mirasçılık Belgesi Nasıl Alınır?
Mirasçılık belgesi bir diğer adıyla veraset ilamı, bir kişinin vefatı sonrasında miras bıraktığı varlıklar üzerinde hak sahibi olan mirasçıların bu haklarını resmi olarak ispat etmelerini sağlayan bir belgedir. Bu belge, mirasçıların kimler olduğunu, mirasın nasıl paylaşılacağını belirlemek için Sulh Hukuk Mahkemesi veya noterler tarafından verilir.
Mirasçılık belgesi almak için, mirasbırakanın son yerleşim yeri adresinin bulunduğu Sulh Hukuk Mahkemesine veya herhangi bir notere başvurulabilir. Ancak bazı durumlarda, örneğin soybağının belirsiz olması, mirasbırakanın vasiyetnamesinin bulunması gibi durumlarda noterden almak mümkün olmayabilir. Bu durumda, Sulh Hukuk Mahkemesine başvurulması gerekir.
Mirasçılık belgesi almak için gerekli belgeler ise şunlardır:
- Mirasbırakanın ölüm belgesi
- Miras bırakanın ve mirasçıların nüfus cüzdanı fotokopisi
- Mirasçıların nüfus kayıt örnekleri
- Mirasbırakanın varsa vasiyetnamesi
- Mirasbırakanın varsa mal varlığına ilişkin diğer belgeler
Mirasçılık belgesi almak için belirli bir süre yoktur, ancak mirasbırakanın ölümünden sonra 4 ay içinde veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmesi gerekmekte ve bunun içinde mirasçılık belgesine ihtiyaç duyulmaktadır. Aksi takdirde, gecikme faizi veya ceza ödenmesi söz konusu olabilmektedir.
Saklı Pay Nedir?
Saklı pay, mirasbırakanın kanunen belirlediği yakın mirasçılarının miras paylarının belirli bir oranının korunmasıdır. Saklı pay sahibi mirasçılar, miras bırakanın altsoyu, anne-babası ve sağ kalan eşidir. Mirasbırakan, saklı pay sahiplerinin miras haklarını tamamen ortadan kaldıramaz. Saklı pay oranları, mirasçıların yasal miras paylarının bir kısmıdır. Örneğin, altsoy için yasal miras payının yarısı, anne-baba için yasal miras payının dörtte biri, sağ kalan eş için ise mirasçı olduğu zümreye göre değişen oranlarda saklı pay vardır. Saklı pay ihlali durumunda, saklı pay sahibi mirasçılar, tenkis davası açarak miras bırakanın yaptığı tasarrufların iptalini veya azaltılmasını isteyebilirler.
Boşanmış Eşin Miras Hakkı Var Mıdır?
Eşin mirasçı olabilmesi için mirasbırakanın ölümü anında sağ olması ve geçerli bir evlilik ilişkisinin ölüm anına dek devam ediyor olması gerekir. Dolayısıyla boşanma kesinleşmişse eşler birbirine mirasçı olamazlar. Boşanmış eşin miras üzerinde hakkı yoktur.
Evlatlığın Miras Hakkı Var Mı?
Evlatlık, evlat edinene kan hısımı gibi mirasçı olur. Evlat edinenin ölümü halinde evlatlık onun mirası hakkında pay sahibi olacaktır. Aynı zamanda evlatlık, kendi öz ailesindeki mirasçılığını da korur. Yani evlatlığın öz anne babası veya kardeşleri ölürse, evlatlık onların mirasından da pay alacaktır.
Nikahsız Eşin Miras Hakkı Var Mı?
Eşin mirasçı olabilmesi için mirasbırakanın ölümü anında sağ olması ve geçerli bir evlilik ilişkisinin ölüm anına dek devam ediyor olması gerekir. Türk Medeni Kanununa göre nikahsız eş yasal mirasçı sayılmaz ve ölen eşin terekesinden herhangi bir pay alamaz. Nikahsız eşin mirasçı olabilmesi için ölen eşin vasiyetname ya da ölüme bağlı bir tasarrufla kendisine miras bırakması gerekir. Bu durumda nikahsız eş atanmış mirasçı olacaktır.
Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Miras Hakkı Var Mı?
Evlilik dışı doğan çocuk da mirasbırakanın kan hısımları arasında yer almaktadır. Ancak evlilik dışı doğan çocuğun miras hakkının doğması için baba tarafından tanıma işlemi yapılması veya babalık davası açılması gerekmektedir. Böylece baba ile çocuk arasında soybağı kurulur ve çocuk baba yönünden mirasçı olur. Anne yönünden ise çocuğun miras hakkı doğumla birlikte doğmaktadır.
Miras Kalan Tarım Arazileri Paylaşılır Mı?
Miras kalan tarım arazilerinin paylaşılması, miras bırakanın ölüm tarihine ve arazinin büyüklüğüne göre değişiklik göstermektedir. 2014 yılında tarımsal arazilerin paylaşılmasıyla ilgili düzenlemelerde değişikliğe gidilmiştir. 15 Mayıs 2014 tarihinden önce ölen miras bırakanların tarım arazileri, mirasçı sayısı kadar hisselere bölünebilir veya satılabilir. 15 Mayıs 2014 tarihinden sonra ölen miras bırakanların tarım arazileri ise, yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğünün altında bölünemez veya satılamaz. Bu durumda, mirasçılar araziyi bir mirasçıya veya üçüncü bir kişiye devredebilirler. Ayrıca, mirasçılar arasında anlaşma sağlanması halinde, araziyi diledikleri gibi paylaşabilirler.
Yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü, tarım arazilerinin sınıflara ayrılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi, miras kalan tarla vasfındaki arazilerin mirasçılar arasındaki ihtilaflar nedeniyle parçalanmasının ve bu nedenle tarımdaki verimsizliğin azalmasının önlenmesi amacıyla 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanunun ekler kısmındaki tabloda, bölgeler arasındaki il ve ilçe farklılıkları göz önünde bulundurularak bakanlık tarafından hesaplanmış değerler bulunmaktadır.