Nafaka Artırım Davası ve Koşulları
Nafaka Artırım Davası ve Koşulları
Nafaka artırım davası ile nafaka alan taraf, bu nafakanın kendisine yetersiz geldiğini öne sürebilir. Nafaka, boşanma sırasında ya da daha sonra eşlerden birisinin diğer tarafa ödemesi gereken paradır. Boşanma davasında mahkeme bakım ve ihtiyacı bulunan taraf lehine nafakaya karar verir. Dava sırasında tarafların isteyebileceği üç tür nafaka vardır. Bunlar tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasıdır. Nafaka türlerini, boşanmada nafaka isimli makalemizde ayrıntılı şekilde ele aldık. Bu makalemizde nafaka artırım davası konusunu işleyeceğiz.
1. Nafaka Artırım Davası Nedirf?
Nafaka artırım davası, mahkemenin daha önce belirlemiş olduğu nafakanın yeniden belirlenme isteğiyle açılan bir davadır. Ekonomide ya da ihtiyaçlardaki değişimler nedeniyle nafaka alan tarafın nafaka artışı talep eder. Çünkü, nafaka alan, ihtiyacı ve değişen şartlardan dolayı masraflarını karşılayamayabilir. Bu duruma geldiğinde bu davayı açabilir. Nafaka borçlusuna karşı Nafaka artırım davası açar.
Nafaka artırım davası ülkemizde en fazla talep edilen davalar arasındadır. Çünkü, boşanmadan sonra mahkemenin belirlediği nafaka miktarı, ülkemizde son zamanlarda görülen enflasyondan dolayı kişinin ihtiyaçlarına yetmez duruma gelmiştir.
2. Nafaka Artırım Davası Niçin Açılır?
Nafakadan beklenen asıl fonksiyon bu paranın kişinin asgari ihtiyaçlarını karşılamasıdır. Çünkü, boşanmadan dolayı zaten yoksul hale gelen tarafa nafaka verilmesine karar verildiğinde nafaka miktarının bu kimsenin ihtiyaçlarını karşılaması beklenir Ancak daha sonra ekonomide yaşanan olumsuzluklar nedeniyle bu kimse halen yoksul kalmaya devam ederse, nafaka temel fonksiyonunu yerine getirememiş olur.
Hâkim, nafaka artırımı konusunda bir karar vermişse, bu yeni nafaka geçerli olur. Bu hallerde nafakanın artırımı konusunda yeni bir talebe gerek kalmaz. Fakat mahkemenin nafaka artırımı için bir kararı yoksa, daha sonraki süreçte nafaka artırım davası açılmalıdır.
3. Nafaka Artırım Davasının Koşulları
Mahkemenin daha önce belirlemiş olduğu nafaka kararı kesin hüküm niteliğindeydi. Yani bu karar sonrasında nafaka borçlusu belirli bir miktar nafakayı karşı tarafa ödeme yükümlülüğü altına girmektedir. Fakat nafakanın belirlenmesi sonrasında değişen koşullardan dolayı mahkeme daha önce vermiş olduğu kararını gözden geçirebilir. Bu da nafaka alacaklısının talebiyle mümkün olur.
Kişinin zaman içerisinde değişen koşullardan dolayı istemesi halinde mahkeme önceki kararını gözden geçirebilir. Ekonomiden ya da enflasyondan dolayı yaşanan kayıplar nedeniyle ihtiyaçları karşılamadığında nafaka yetersiz kalabilir. Mahkeme haklı sebebi bulunan tarafın talebini dinleyerek nafakayı artırabilir.
Türk Medeni Kanunu md. 176/4. fıkrada nafaka artırımı yapılabilecek haller belirtilmektedir. Buna göre aşağıdaki şartların birisi ya da bazılarını dayalı olarak nafaka artırım davası açılabilir. Bu şartlar;
- Kendisine nafaka verilen kişinin nafakanın ekonomiden kaynaklı olarak ihtiyaçlarına yetmemesi,
- Nafaka alan tarafın ihtiyaçlarının artmış olması,
- Nafaka ödeyen tarafın ekonomik koşullarında iyileşme olması,
- Anlaşmalı Boşanmada, Protokolde eşlerin nafakadan feragatleri yönünde bir beyan bulunmaması gerekmektedir.
4. Nafaka Artırım Davasını Açabilenler
Nafaka artırım davası nafakayı alan taraf açabilir. Bu nedenle sadece nafaka alacaklısı bu davada talepçi edebilir. Buna göre nafaka artırım davası açabilecekler şunlardır;
- Yoksulluk nafakası alan taraf,
- Çocuğu için iştirak nafakasını alan taraf;
- Çocuğun velayeti kendisinde olan taraf
Bu davayı nafaka alan, nafaka borçlusuna karşı açar. Yani, nafaka borçlusu genel olarak erkek eş olduğundan, ülkemizde davanın davalısı erkek eş olmaktadır. Kişiler, nafaka artırım davası açabilmek için bir avukata müracaat edebilir. Bu durumda notere gidilerek avukata yetki verilebilir. Böylece nafaka artırım davasını avukat da açabilir.
5. Mahkeme Nafaka Artışını Hangi Oran Üzerinden Yapmalıdır?
TMK md. 176’ya göre hâkim irat olarak belirlenen tazminat ya da nafakayı yeniden değerlendirebilir. Hakimin bunu yapması için bir talep olması gerekir. Talep olduğunda maddi tazminat ya da nafakanın miktarını yeniden belirleyebilir. Bunu yaparken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını dikkate alır. Böylece hâkim nafaka miktarını yeniden belirler.
Hâkim boşanma kararı üzerine bir nafaka belirlemektedir. Ancak, zaman geçtikçe bu miktar nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına yetmeyebilir. Bu durumda nafaka yükümlüsünün de güç duruma düşmemesi önemlidir. Nafaka artırım davası açılarak nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını gidermek adına nafaka artış oranı belirlenir.
Nafaka artış oranı, mahkemenin belirleyeceği miktarın daha sonraki zamanlarda, enflasyona yenik düşmemesini sağlayacaktır. Dolayısıyla nafaka artış oranı ekonomide yaşanan değişimler üzerine tarafların bu değişikliklerden mağdur olmamasını sağlar. Bunun yanı sıra nafaka artış oranı belirlendiğinde, boşanmış olan eşlerin birbirlerine düşmanlık beslemelerinin önüne geçilmiş olur.
Nafaka borçlusu, mahkemenin nafaka artırımı konusunda bir karar vermesiyle, bundan böyle yeni miktar üzerinden nafaka vermelidir. Dolayısıyla nafaka artışı hakimin yeni kararıyla kendiliğinden gerçekleşmektedir. Fakat, hâkim nafaka artışı kararı vermemişse nafaka artırımı konusunda nafaka alacaklısının dava yoluna gitmesi gerekir.
Yargıtay tarafların mali durumlarında yaşanan değişiklikler ya da hakkaniyet gereği mahkemenin iradı artırabileceği ya da azaltabileceğini belirtmektedir. TMK’nın 176/4. fıkrası uyarınca mahkeme, tarafların mali durumlarında değişme üzerine ya da hakkaniyetten dolayı bunu yapabilir. Yüksek Mahkemeye göre kendisine nafaka verilen tarafın ihtiyaçları çok fazla değişmemişe ve nafaka verenin gelirinde önemli bir artış olmamışsa ÜFE’ye göre artırım yapılmalıdır. Bu şekilde bir artış yapıldığında tarafların arasında belirli bir denge kurulmuş olacaktır.
6. Çocuğa Verilen Nafakanın Artırımı Davası
Mahakeme, velayet kendisinde olmayan taraf ile çocuk arasında kişisel ilişki kurar. Çünkü çocuğun velayeti kendisinde olmayan tarafla da vakit geçirmeye ihtiyacı olur. Kişisel ilişkin çocuğun sağlığı, eğitimi ve ahlaki gelişimi açısından önemlidir. Velayet kendinde olmayan taraf, çocuğun bakımı ve eğitimine katılması gerekir. Bu katılım onun mali gücüne göre olur.
Taraflar boşanma kararı sonrasında koşulları varsa çocuğun lehinde iştirak nafakası talep ederler. Koşulların daha sonra değişmesi çocuğa verilen nafakanın değişmesine neden olur. Böylece velayet kendisinde olmayan nafaka borçlusunun, çocuğa vereceği nafaka miktarı artar.
Çocuğa verilen iştirak nafakası artırım davası için bir dilekçe yazılmalıdır. Dilekçeye nafaka artırımı isteyen tarafın talepleri yazıldıktan sonra somut gerekçelerle desteklenmesi gerekecektir. Sözgelimi, dilekçede çocuğun hangi giderlere sahip olduğunu yazmalıdır. Çocuk için yaptığı masrafları ve faturaları dilekçeye eklemelidir.
7 . Eşe Verilen Yoksulluk Nafakasının Artırımı Davası
Nafaka türleri arasında bulunan yoksulluk nafakası, genel olarak süresiz şekilde verilmektedir. Mahkemeler bu nedenle nafakanın miktarına karar verirken, eşlerin mali durumlarını da dikkate almalıdır. Dolayısıyla mahkemenin makul ve ölçülü bir değerlendirme yaparak nafaka miktarını belirlemesi gerekmektedir. Yoksa, nafaka yükümlüsünün kendi yaşamında zorluklar çekebileceği de unutulmamalıdır. Bu nedenle fahiş nafaka kararı nafaka borçlusu için hakkaniyetli bir durum yaratmayacaktır.
Öte taraftan, ekonomide yaşanan değişimle nafaka parası değersiz hale gelecektir. Yahut nafaka veren tarafın ekonomik durumunda iyileşme olabilir. Bu nedenle yoksulluk nafaka artırım davası açılması gerekecektir.
Yoksulluk nafakası artırım davasını nafaka alan yani boşanma nedeniyle yoksullaşan taraf açabilir. Yoksulluk nafakası alan taraf ilk önce bir talep dilekçesi yazmalıdır. Dilekçesini mahkemeye verdikten sonra hâkim tarafların ekonomik durumlarını değerlendirir. Gerekli bilgileri toplar ve araştırmalarını yapar. Mahkeme daha önceki kararında nafakanın tek seferde vermesine karar verdiğinde durum farklı olacaktır. Bu durumda nafaka alan taraf artık nafaka artırım davası açamayacaktır. Çünkü nafaka ödemesi tek seferde bitmiş olur.
8. Tedbir Nafakasının Artırımı Davası
Boşanma davası sırasında mahkeme eş ve çocuk için tedbir nafakası kararı verecektir. Ancak ekonomik koşullar ve ihtiyaçlar değiştiğinde bu miktar nafaka alan için yetersiz gelir. Nafaka borçlusu, maddi yönden güçsüzlük içine girecek ve geçimini sağlayamayacak tarafa ya da geçici velayet altındaki çocuğa öder.
Mahkeme karar verirken, kimin boşanma davası açtığına, boşanmada kusurunun bulunup bulunmadığına bakmaz. Boşanma davasını açan tarafın erkek ya da kadın olması önemli değildir. Tarafların yalnızca maddi durumuna bakarak bu nafakaya hükmeder. Dolayısıyla, boşanmaya konu olaylarda kusuru daha ağır olsa dahi, kusurlu eş boşanma davası devam ederken tedbir nafakası alır.
Tedbir nafakası alan taraf, nafaka borçlusu eşine karşı nafaka artırım davası açmalıdır. Nafaka artırım davası açacak taraf sebeplerini dilekçeye yazmalıdır. Dilekçesini boşanma ya da ayrılık kararı verecek mahkemeye sunmalıdır. Yoksa nafaka artırım davası nafaka alacaklısının öne sürdüğü talebi usulden reddeder.
9. Nafaka Artışı Nasıl Hesaplanır?
Nafaka artırım davası açan taraf ve nafaka borçlusu birlikte bir miktar belirler. Ancak hâkim nafakanın hangi oranda artacağını belirlerken şunlara dikkat etmelidir.
- Tarafların belirlediği ve % olarak öngördükleri miktara bakmalıdır.
- ÜFE miktarına bakmalıdır. Bu miktar 12 aylık ÜFE ortalamasıdır.
- Yasal faiz miktarına bakmalıdır.
TÜİK, belirli dönemlerde ÜFE değeri belirler. Nafaka artışı genel olarak bu değere göre ortaya çıkar. ÜFE değeri yıllık olarak Ocak ayında açıklanır. Bu değere bakarak hâkim yeni nafakayı belirler. Hâkim nafakanın bağlandığı tarihi esas alır. Daha sonraki yıllarda, TÜİK’ in belirlediği ÜFE’ye göre nafaka miktarı artar
10. Nafaka Artırım İçin Hangi Mahkameye Başvurmalıdır?
Nafaka alacaklısı, değişen ekonomik koşullar ile ihtiyaçları arttığında nafaka artırım davası açar. Nafakanın yetmediği yönündeki ispat yükü, nafaka alacaklısı üzerindedir. Daha önce hakimin belirlediği nafaka miktarı yeterli gelmediğinde, nafaka artırım davası açar. Böylece haklı bir nedeni olduğundan hakimin nafaka artış oranına göre belirleyeceği yeni nafakayı almaya hak kazanır.
Nafaka artırım davası için dilekçeyi aile mahkemesine vermelidir. Dilekçeyi yerleşim yerinde bulunan mahkemeye verir. Bunun yanı sıra TMK md. 177’de nafaka artırımı konusunda özel bir düzenleme vardır. Buna göre boşanma davası sonrasında kendisine nafaka verilen tarafın yerleşim yerindeki mahkeme yetkilidir
11. Nafaka Artırım Davasını Yalnızca Bir Kez Mi Açabiliriz?
Nafaka artırım davasını, ekonomik koşulların ve ihtiyaçların değişmesiyle paralel olarak açmalıdır. Bu koşulların ne zaman olacağını önceden tahmin etmek güçtür. Buna göre koşulları varsa nafaka alan taraf, nafaka artırım davası açar. Yani, koşullar varsa birden çok kez nafaka artırımı talep eder.
Boşanma sonrasında hâkim nafaka kararını verdiğinde, artış isteyen taraf makul bir süre içerisinde nafaka artırım davası açmalıdır. Böylece mahkeme, nafaka artışı isteyen tarafın kötü niyetli olmadığını anlayacaktır.
12. Nafaka Artırım Davası Açmak İçin Zamanaşımı Var Mı?
Nafaka artırım davasını açmak için kanunda zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Yani taraflar ekonomik koşullar ya da ihtiyaçlar değiştiğinde nafaka artırımı isteyecektir. Fakat TMK’ nın 178. maddesine göre hâkim, boşanma davasını karara bağladığında ve kesinleştiğinde 1 yıl geçtikten sonra, nafaka talepleri zamanaşımına uğrar. Buna göre nafaka isteyen taraf, boşanma kararı kesinleşince en geç 1 yıl içinde nafaka talep eder. Bunun üzerine nafaka artırım davası yoluyla koşulları varsa her zaman için artırım talep edecektir.
13. Hürriyet Hukuk Bürosu Olarak Nafaka Artırımı Davası Taleplerinin Çözüme Kavuşturulması
Hürriyet Hukuk Bürosu Avukat kadrosu uzun yıllardır edindiği tecrübesiyle hukukun çeşitli alanlarında hizmetler vermektedir. Boşanma avukatı bürosu, uzman ekibimizle müvekkillerine boşanma hukuku avukatı danışmanlığı yapmaktadır.
Uzman ekibimiz, boşanma davalarında çeşitli konularda eşler arasındaki uyuşmazlıklara hızlı ve adil çözümler sunmaktadır. Bu kapsamda uyuşmazlığın çözümü adına çaba sarf etmektedir. Boşanma avukatı olarak uyuşmazlıkların hızlıca ve adil bir çözüm bulma ve müvekkillerinin haklarını koruma önceliğimiz bulunmaktadır.
Bireyler nafaka nasıl talep edilir ya da nafaka artırım davası nasıl açılır konusunda hukuki ve teknik bilgiye ihtiyaç duyabilir. Bu konuda boşanma avukatı yardımına başvurmaları gerekir. Aksi durumda hak kaybı ortaya çıkar.
Dava genel olarak 2-3 duruşmada bitmektedir. İki duruşma arası en az 1 ay olmalıdır. Fakat bu süre mahkeme yoğunluğu ya da başka sebeplerle daha çok uzayacaktır. Bu nedenle nafaka artırım davaları ülkemizde 7-8 ay gibi sürelerde bitmektedir.
14. Nafaka Artırım Davasında Avukatı Ücreti
Türkiye Barolar Birliğince yıllık olarak bir tarife yayımlanmaktadır. Bu tarife avukatlık ücretleri tarifesidir. Tarife uyarınca, avukatın alacağı en az ücret belirlenmektedir. Tarifede, avukatlıkla verilen hizmetlerin karşılığında ödenmesi gereken asgari tutarlar gösterilmektedir. Avukatlar hiçbir şekilde tarifenin dışına çıkarak, tarifedeki ücretlerin altında ücret belirleyemez.
Avukatların alacakları ücretler barolara bağlı olarak değişir. Avukatın meslek tecrübesi ve nitelikleri önemidir. Buna göre bir ücret ortaya çıkacaktır. Avukatlar, asgari tarifeden başlayarak, hizmet vereceği uyuşmazlığa göre ücret belirler. Boşanma davası özelinde avukatın alacağı ücret bazı kriterlere göre değişir. Uyuşmazlığın konusu, içeriği, avukatın tecrübesi, bilgisi, uzmanlığı ve tarafların ekonomik gücüne göre değişir. Boşanma avukatı güncel tarifeye boşanma avukatı ücretlerini belirler.