Sağlık Hukuku

HATALI ESTETİK AMELİYATI MAĞDURLARININ HAKLARI

Hatalı Estetik Ameliyatı Neticesinde Mağdur Olan Hastanın Hakları Nelerdir?

Estetik amaçlı cerrahî müdahalelerde, kişinin doğuştan mevcut olan veya sonradan dıştan gelen bir etken sonucu ya da kendiliğinden meydana gelmiş görünüm bozukluklarını düzeltmek veya böyle bir şekil bozukluğu olmamasına rağmen kişinin daha güzel görünmesini sağlamak amacına yönelik tıbbî müdahalelere denir.

Bu şekildeki estetik müdahalelerde amaç, beden sağlığı ve tedavisi değil, kişiye güzel bir görünüm kazandırmaktır. Bu bakımdan, tıbbî müdahalenin tanımındaki “bedensel tedavi amacı”nın zorunlu ve öncelikli bir unsur olduğu kabul edilirse, öncelikli olarak tedaviyi amaçlamamakla birlikte, hekim tarafından yapılan bu tür estetik ameliyatlar tıbbî müdahale sayılmayacaktır.

ESTETİK CERRAHIN SORUMLULUĞU NEDİR?

Estetik cerrah, işin gereklilikleri sebebi ile diğer cerrahlara göre daha fazla dikkat ve özen yükümlülüğü göstermek zorundadır, haliyle estetik cerrahların sorumluluğu da diğer hekim ve cerrahlarınkinden çok daha geniştir.

Estetik cerrahî operasyonlarını diğer cerrahî operasyonlardan ayıran en ayırt edici özellik, bu operasyonların kişinin doğrudan dış görünüşünde değişiklik oluşturmasına sebep olmasıdır.

Estetik ameliyatlarda, güzellik ve estetik görünüm çok büyük önem taşır ve bu yüzden, bu ameliyatı gerçekleştirecek cerrahın dikkat ve özen yükümü artmaktadır; diğer cerrahların yüklendiği sorumluluğun yanı sıra, el becerisini de ortaya koyarak, bir bakıma sanatçı gibi bir eser yarattığını söylemek mümkündür.

Hukukumuzda ve kanunlarımızda ne hekimin, ne de estetik cerrahın sorumluluğuna ilişkin özel bir düzenleme ne yazık ki bulunmamaktadır. Hekimlerin sorumluluğunda olduğu gibi, estetik cerrahların sorumluluğunda ortaya çıkan hukukî uyuşmazlıklar da, Borçlar Hukukunun genel nitelikteki hükümleriyle çözümlenmeye çalışılmaktadır.

MALPRAKTİS AVUKATI HİZMET KAPSAMI

Hukuk büromuz, Hatalı Estetik ameliyatından kaynaklı malpraktis avukatı bağlamında doktor ve sağlık çalışanlarına, hasta ve hasta yakınlarına hukuki çözüm önerileri ve danışmanlık hizmetleri sağlamaktadır. Bu kapsam;

  • Hekim, sağlık çalışanları ve hasta haklarının korunması
  • Hatalı Estetik ameliyatından kaynaklı Malpraktis (doktor veya sağlık personeli hataları) kaynaklı hukuki süreçlerinin başlatılması ve takibi
  • Tıp ve ilaç hukukundan doğan akdi ve idari uyuşmazlıkların çözüm davaları ve takibi
  • Hekimlerin mesleki, cezai, tazminat, idari ve mesleki sorumluluklarından doğabilecek dava süreçlerinin takibi
  • Sigorta uyuşmazlıklarının giderilmesi
  • Ölüm, yaralanma, uzuv kaybı, maluliyet gibi birçok zarar sebebiyle hastane ve doktor aleyhine sağlık tazminat davalarının açılması ve takibi

Sağlık Hukuku konusunda profesyonel desteğe mi ihtiyacınız var?

Hürriyet Hukuk uzman avukat kadrosu ile hasta ve hekim haklarının korunması kapsamında siz değerli müvekkillerine profesyonel hizmet desteği vermektedir.

Her biri kendi alanında uzmanlaşmış avukatlardan oluşan deneyimli ekibimiz ile siz değerli müvekkillerimize profesyonel hizmet desteği sağlamaya hazırız. Bizimle hemen iletişim kurabilirsiniz.

ESTETİK AMELİYAT SONRASI HASTANIN HAKLARI NELERDİR?

Estetik ameliyatlarda, olası bir başarısızlıkla sonuçlanan bir durum var ise ve istenmeyen bir durum meydana gelmiş ise, zarar gören kişi psikolojisinin bozulduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat isteyebilir.

Bu konu ile ilgili bir Yargıtay kararı vardır;

Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 03.11.1999 tarihli kararında (Esas: 1999/4007, Karar: 1999/3868) bu konuya ilişkin şu ifadeler yer almaktadır: “Bir diş doktorunun, kanal tedavisi değil de, takma diş yapması (protez) işi ve bir cerrahın tedavi değil de güzellik amacıyla insan vücudu üzerindeki tıbbi müdahalesi (olayımızda olduğu gibi) işi, BK.nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan istisna (eser) sözleşmesinin konusunu oluşturur.

Eser sözleşmesi uyarınca davalı doktorun tedavi niteliği olmayan tıbbi müdahalede bulunması ifa yönünden yeterli değildir. Yaptığı işin, hangi yöntemi kullanırsa kullansın ayıpsız (kusursuz) olarak ortaya çıkması da gerekir. Davacının kolundaki dövmeyi estetik amaçla silmek için müdahalede bulunan doktor, aynı zamanda, izi tamamen yok etmeyi de, eser sözleşmesinin niteliği itibariyle taahhüt etmiş sayılır. Oysa, dosya kapsamına ve fotoğraflara göre, davacının kolundaki eski durumu aratırcasına, sağlıksız ve çirkin görünümlü yeni bir iz, cerrahi müdahalenin izi olarak ortaya çıkmıştır. Yapılan iş, BK.nun 360. maddesi gereğince, kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı bir iştir.”

MAĞDUR OLAN HASTA MAĞDURİYETİNİ NASIL İSPAT EDEBİLİR?

Mağdur, ceza hukuku yönünden suçtan zarar gören kişi olarak adlandırılır. Tıbbi olarak kötü uygulama adı ile tanımlanabilecek bir fiil sonrasında hastada sakat kalma, bir organını ya da uzvunu kaybetme, hatta ölüm gibi farklı istenmeyen sonuçlar doğabilir. Kişi burada organını kaybettiğini, yaralandığını esasen teknik bir raporla ispat edebilir.

Zarar, yani hukuki mağduriyet de olabilir. Her olayın mağduriyeti birbirinden farklıdır. Hatta aynı sonucun kişiden kişiye etkileri de aynı olmaz. Örneğin, bir ameliyat sonrası kişinin ses tellerinin zarar gördüğünü ve kalıcı olarak ses kısıklığının oluştuğu durumunu düşünelim.

Böyle bir sonuç hiç kimse tarafından istenmez, bir yıkımdır. Ancak bu durum bir opera sanatçısının başına geldiğinde çok daha büyük bir zarar ortaya çıkarır, bir anlamda kişinin sanat yaşamını sonlandırır. Biz hukuken burada mağduriyet sözcüğünü değil, zararın ispatını anlıyoruz. Olayın özelliğine göre fotoğraflarla, yaptığı ödemelerin belgeleriyle, işini yapamadığı bu sebeple gelir kazanamadığına ilişkin işyeri belgeleri gibi kural olarak her türlü delille ispat edilebilir. İspat hukukta çok önemlidir, delillerin usulünce toplanması gerekir.

HATALI ESTETİK AMELİYATLARDA TAZMİNAT DAVASI DİLEKÇESİ

Hatalı Hatalı Estetik ameliyatı nedeniyle tazminat dava dilekçesinin hazırlanması istenilen amaca ulaşılması açısından önem arz etmektedir. Bu davanın hangi şartlarda açılabileğinin mümkün olup olmadığı farklılık göstermektedir. Bu nedenle hatalı Hatalı Estetik ameliyatı nedeniyle tazminat dava dilekçesi yaşanan her somut olay bakımından ayrı incelemeye tabi tutulmalı ve dikkatle hazırlanmalıdır. Aksi halde bu davada menfaati bulunanlar, hak kaybı yaşayabilecektir.

ÖNEMLİ: Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Hatalı Estetik ameliyatlarda tazminat davası, hem eser sözleşmesi hem de Hatalı Estetik ameliyatından kaynaklı malpraktise ilişkin hükümleri içinde barındırmaktadır. Hatalı Estetik ameliyatlarda tazminat davası dilekçesinin hazırlanmasından sürecin sonuna kadar alanında uzman avukatlar tarafından yürütülmesi maddi ve manevi her türlü mağduriyetin önüne geçecektir.

ESTETİK AMELİYAT SONUCU MAĞDUR OLAN HASTANIN AÇABİLECEĞİ DAVALAR NELERDİR?

  • Ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat,
  • Geçici veya kalıcı bedensel zararlar nedeniyle maddi ve manevi tazminat,
  • Yanlış tanı ve tedavi yüzünden uğranılan zararlar için maddi ve manevi tazminat,
  • Tedavinin olağandan fazla ve gereksiz yere uzatılması nedeniyle tazminat,
  • Gereksiz ameliyat ve tedavi nedeniyle tazminat,
  • Hastayı aydınlatma ve bilgilendirme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, hastanın ve yakınlarının onamı alınmadan tedaviye başlanması ve ameliyat yapılması nedeniyle tazminat,
  • Sır saklama yükümlülüğüne aykırılık nedeniyle tazminat,
  • Acil yardım gerektiren durumlarda hekimin görevini yapmayarak hastanın ölümüne veya sakat kalmasına neden olmasından dolayı maddi ve manevi tazminat,
  • Önemli ve ilk yardım hizmetini yerine getirmeyerek ağır yaralıyı veya  hastayı kapıdan geri çeviren hastane yönetimine karşı maddi ve manevi tazminat,
  • Gereksiz tedavi masrafları yaptırılması ve aşırı ücret alınması nedeniyle tazminat.

ESTETİK AMELİYAT MAĞDURU OLAN HASTA DAVA ZAMANAŞIMINA TABİ OLUR MU?

Özel Hukuk Açısından Zamanaşımı : Hekimlerce yapılan tıbbî müdahaleler nedeniyle, hekimle hasta arasındaki hukukî bakımdan bir vekâlet sözleşmesi ilişkisi vardır ve ileri sürülebiliyor bir durumda ise TBK M: 126/4’e göre beş yıllık, haksız fiil hallerinde ise yine aynı Kanun’un 60. maddesine göre bir ve on yıllık zamanaşımı süreleri vardır.

Vekâlet Sözleşmesi Vekâlet akdinden doğan bütün davalar, BK’nın 126/4. Maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir. TBK’nın 128. maddesine göre, zamanaşımı, alacağın muaccel olduğu zamandan başlar ve zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması için, borçlunun temerrüde düşmesine gerek bulunmamaktadır. Borcun muaccel olması, ifa zamanının gelmiş olmasını ifade eder. Borcun ifası henüz istenmiyorsa muaccel bir borçtan söz edilemez.

BK’nın 74. maddesi gereğince borcun yerine getirilmesi bir süreye bağlanmamışsa, borcun doğumu ile birlikte alacak muaccel olur. Borcun ifası bir süreye bağlanmışsa, alacak süreninin dolması, ifa gününün gelmesi ile muaccel olur. Vekâlet akdinden doğan ve bir vadeye bağlı olmayan iade borçlarında borcun ne zaman muaccel sayılacağı ihtilaflıdır. Bir görüşe göre zamanaşımı tevdi tarihinden başlar, diğer bir görüşe göre ise; akdin yapıldığı tarihten değil, bu ilişkinin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlamaktadır.

HATALI HATALI ESTETİK AMELİYAT MAĞDURLARI NE YAPMALI?

Hatalı Estetik operasyon nedeniyle mağdur olan kişilerin öncelikle tüm süreci bir avukat aracılığı ile takip etmeleri kendileri için oldukça önemlidir.

Doğrudan suç duyurusunda bulunulması çoğunlukla mağdurun kendisi aleyhine (kendi zararına) delil ve dosya oluşmasına neden olmaktadır. Dosyanın konusu olan tüm tıbbi dokümanlar toplanmadan hiç bir işlem yapılmamalıdır.

Aksi durumda karşı yanların raporları ve hasta dosyasını manipüle etmelerine sebep olunmaktadır.

YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME

Hatalı Hatalı Estetik ameliyatı mağduriyeti nedeniyle açılacak olan tazminat davası eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmektedir. Buna göre görevli mahkeme tüketici mahkemesi olarak belirlenmiştir. Tüketici Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde bu davalar, tüketici mahkemesi yerine asliye hukuk mahkemesi tarafından görülmektedir.  Bu davayı açacak hak sahibine yetkili mahkeme açısından seçimlik hak tanınmıştır.

Davacı;

  • kendi yerleşim yeri mahkemesinde,
  • karşı tarafın yerleşim yeri mahkemesinde,
  • hatalı işlemin gerçekleştiği yer mahkemesinde bu davayı açabilme hakkına sahiptir.

HATALI TIBBİ MÜDAHALE NEDENİYLE SAVCILIĞA ŞİKAYET NASIL YAPILIR?

Hatalı tıbbi müdahale sebebiyle 2 şekilde suç oluşmaktadır. Bunlardan biri hatalı davranışın ihmal ile gerçekleşmesi, ikincisi ise taksir ile gerçekleşmesidir. İhmal suretiyle veya taksir suretiyle insan yaralama suçu Türk Ceza Kanunu’nda yer almaktadır. İlgili kanun hükmüne göre bir kişinin taksirle ya da ihmal suretiyle yaralanmasına sebep olan kişi cezalandırılmaktadır. Bu noktada bir hekimin hatalı tıbbi müdahale nedeniyle taksirle veya ihmal suretiyle bir kişiyi yaralaması durumunda ceza alması söz konusu olacaktır. Bugün ki yazımızda hatalı tıbbi müdahale nedeniyle yaralanan kişinin savcılığa vermesi gereken suç duyurusu örneğini paylaşacağız. İlgili dilekçe teknik bir dilekçe olup muhakkak konusunda uzman bir İstanbul Malpraktis Avukatı ve Doktor Hatası Avukatı ile çalışmak gerekmektedir. Bu konu hakkında daha detaylı bilgi için iletişim numaramızdan bizi arayabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu