Boşanma Hukuku

NAFAKA ARTIRIM DAVASI VE ŞARTLARI, DİLEKÇE ÖRNEĞİ

NAFAKA ARTIRIM DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ MAKALEMİZ SONUNDA YER ALMAKTADIR

NAFAKA NEDİR?

Türk Dil Kurumu sözlüğünde nafaka: “Geçinmek için gerekli olan şeylerin bütünü, geçimlik.” ve “Birinin geçindirmekle yükümlü olduğu kimselere mahkeme kararıyla bağlanan aylık.” şeklinde tanımlanmıştır.

Nafaka, Türk Medeni Kanunumuzda düzenlenmiş olan bazı hallerin varlığı halinde mahkeme kararı ile bir eşin, diğer eşe veya bir kişinin, yardıma muhtaç olan yakınına ödemekle yükümlü tutulduğu ödenektir; yani nafaka yalnızca boşanan eşler arasında uygulama alanı bulan bir hukuki müessese değildir.

NAFAKA NASIL ARTIRILIR?

Nafaka, geçinmek için lazım gelen şeylerin tümü, geçimlik şeklinde tanımlanır. Aile kurumu, toplumun en küçük ve en önemli yapı taşıdır. Ailenin önemine ve toplum yararına olan etkisine binaen kanun koyucu, birçok düzenleme ile aile kurumu gerek evlilik birliğinin devamında gerekse evlilik birliğinin sona ermesinde çeşitli tedbirler ve koruyucu önlemler ile tanzim etmiştir. Nafaka, evlilik birliğinin sona ermesi halinde kanun koyucunun öngördüğü koruyucu önlemler arasında yer alır.

Nafaka artırım davası, nafaka konulu davalar içerisinde uygulamada en sık rastlanan davalar arasındadır. Boşanma ile beraber karara bağlanan nafaka tutarı, günün değişen ekonomisi, sosyal koşulları ve gereksinimleri doğrultusunda kafi gelmeyebilir. Nafaka miktarının yeterli gelmemesi halinde nafaka artırım davası açılarak mevcut miktarın günün şartlarına göre revize edilmesi mümkündür. Nafaka artırım talebinin hakim tarafından dinlenebilmesi adına aşağıda ifade edilen şartların gerçekleşmesi gereklidir:

  • Nafaka alacaklısının gereksinimlerindeki artış,
  • Mevcut nafaka miktarı ile giderlerin karşılanmaması,
  • Nafaka yükümlüsünün mali gücünde yaşanan önemli bir artış.

Türk Medeni Kanunu’nun 176 ve 300. maddesi gereğince nafaka artırım davası açmak isteyen kişilerin nafaka tutarının ileriki yıllardaki artış oranının tespit edilmesini talep etme hakkı da mevcuttur. Bu tespit sayesinde bir ikinci dava açılmasına gerek kalmaz.

NAFAKA ARTIRIMI DAVASI NASIL AÇILIR?

Nafaka artırımı talep edecek nafaka alacaklısı, yaşadığı yere bağlı konumda olan Aile Mahkemesi’ne talepte bulunur.

  • Nafaka artırım talepli dava dilekçesini ve beraberindeki belgeleri ibraz eder
  • Nafaka artırımı için gerekli olan harç ve giderleri mahkeme veznesine yatırır.
  • Mahkemece her iki tarafın ekonomik durumu araştırılır ve hukuki deliller ele alınır.

Nafaka artımı talebini haklı gösterecek deliller mutlaka mahkemeye sunulmalıdır. Örneğin; müşterek çocuğun özel okul kayıt belgeleri, sağlık ile ilgili masrafları ve diğer ihtiyaçlarını gösteren belgeler veya nafaka alacaklısının iş gücünü kaybettiğine dair belgeler.

NAFAKA ARTIRIM DAVASINI AÇABİLECEK KİŞİLER

Nafaka artırım davası kural olarak nafaka alacaklısı tarafından, nafaka borçlusuna karşı talepte bulunmak amacıyla açılan davadır. Eski eşe yoksulluk nafakası veyahut çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedilmişse eski eş veya çocuğun velayetini elinde bulunduran kişiler nafakanın artırılmasını talep edebilir. Koşullarda bir değişiklik gerçekleşmesi durumunda hem nafaka borçlusu hem de nafaka alacaklısının başvuru hakkı mevcut bulunmaktadır.

Nafaka borçlusu taraf nafaka artırımı açamaz bunun yerine nafaka azaltmak için dava açması yerinde olacaktır. İştirak nafakasının artırılmasında veyahut azaltılması davasıyla ilgili mahkeme tarafından verilen kararda, dava tarihinden itibaren hüküm yerine geçecektir. İştirak nafakası ile alakalı olarak yapılacak artış oranında boşanmanın kesinleşmesi ile artış oranı belirlenecektir. Nafaka arıtırım davasının karara bağlanması için, mahkeme delilleri, nafaka miktarını, arttırma talebini birlikte değerlendirir. Nafaka artırımına ilişkin verilen kararda nafakanın her yıl belli bir oranda artacağına hükmedilebilir. Bunun sebebi, sürekli aynı mağduriyetlerin yaşanmasının önüne geçilmesidir. Yargıtay’a göre nafaka miktarının yıllık artırımı ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) göz önüne alınarak yapılır.

NAFAKA ARTIRIMI DAVASI HANGİ HALLERDE VE KİMLERE KARŞI AÇILABİLİR?

  • Nafaka artırımı davası, nafaka miktarının tarafların müşterek çocuklarının ve nafaka alan kişinin masraflarını karşılamaması halinde nafaka alacaklısı tarafından nafaka borçlusuna açılır.
  • Nafaka borçlusunun ekonomik durumunda olumlu değişmeler olması ve nafaka alacaklısı eski eşin maddi durumunun önemli derecede güçleşmesi halinde nafaka alacaklısı tarafından açılabilir.
  • Zamanla değişen enflasyon ve alım gücünün azalması sebebiyle nafaka alacaklısının giderleri karşılayamaması halinde talep edilebilir.
  • Müşterek çocuğun özel okula başlaması, yeni bir kursa yazılması gibi sebeplerle ihtiyaçlarının artması halinde nafaka artırımı talebinde bulunulabilir.
  • Bir sağlık problemi nedeni ile işe gidemeyen veya çalışma gücü azalan nafaka alacaklısı, ihtiyaçlarını karşılamıyorsa artırım davası açabilir.
  • Nafaka alacaklısının pahalı bir tedaviyi gerektiren hastalığının ortaya çıkması gibi haklı nedenlerle artırım talep edilebilir.

NAFAKA ARTIŞI NEYE GÖRE BELİRLENİR?

Boşanma davası esnasında yahut boşanmanın kesinleşmesi ile birlikte mahkeme, boşanma kararına ilave olarak maddi yönden sıkıntı yaşayacak tarafa ve varsa ortak çocuklara nafaka bağlanması kararını verebilir. Hakim, nafaka tutarını tespit ederken tarafların maddi gücü, çocukların giderleri, günün ekonomik şartları ve sair hususları değerlendirir. Tüm değerlendirmeler neticesinde belirlenen nafaka miktarı, şartların ve ekonomik durumun değişmesiyle birlikte kafi gelmeyebilir. Nafaka miktarının yeterli gelmediği hallerde nafaka artırım davası açılarak nafakanın artırılması talebi söz konusu olur. Nafaka artırım davası TMK md.176/4 üzere ifade edilmiş olup hakkaniyet ilkesi gözetilerek hakim tarafından mevcut nafakanın arıtılabileceği veya azaltılabileceği ifade edilmiştir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI NE ZAMAN AÇILIR?

Nafaka artırım davasının açılma süreleri ve ne sıklıkla açılacağı ile ilgili olarak hatalı bazı algılar söz konusudur. Nafaka artırım davasının hükmün verilmesinden itibaren 1 yıl içerisinde açılamayacağı ve takip eden davalar için de 1’er yıllık süre şartının var olduğu zannedilmektedir. Ancak böyle bir süre şartı kanunda olmadığı gibi yargı uygulamasında da yoktur.

Ancak şöyle bir durum vardır. Çok sık aralıklarla açılan artırım davasının kabul görme imkanı da aynı oranda azalır. Nafaka artırım davası aşağıda belirteceğimiz hal ve şartlar altında açılmalıdır. Bu şartlara ve belirlemelere uyulduğu müddetçe ne sıklıkla açıldığının ve ne zaman açıldığının bir önemi kalmaz.

NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Nafaka artırım davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Nafaka artırım davasında yetkili mahkeme ise nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesidir. Nafaka alacağına dair gerçekleştirilecek yargılamada hakim, mevcut nafaka tutarını nafaka artırımı için öne sürülen nedenleri ve delilleri ile beraber etüt ederek karara bağlar. Nafaka artırım davasında hatalı veya ihmali bir işlem yapmamak, hak ve menfaat kaybına uğramamak adına tecrübeli bir İstanbul boşanma avukatı ile birlikte hareket edip hukuki yardım almak son derece önemlidir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA YARGILAMA USULÜ

Nafaka alacaklısının yerleşim yerindeki aile mahkemesinde açılacak nafaka artırım davası, basit yargılama usulüne tabidir. Basit yargılama usulünde dava süreci yalnızca dava dilekçesi ve cevap dilekçesinden mürekkeptir. Bir başka deyişle dava tarafları yalnızca birer dilekçe sunar. Türk hukukunda basit yargılama usulü uygulanarak kısa zamanda neticelenmesi öngörülen davaların uzun sürmemesi amaçlanır. Basit yargılama usulüne tabi davalarda mahkeme, kendisine ibraz edilen delilleri ve beyanları kafi görürse duruşma yapılmasına gerek kalmaksızın dosya üzerinden karar verebilmektedir. Şayet dosya üzerinden karar verilmesi mümkün değilse duruşma yapılacaktır.

Nafaka artırım davası en fazla iki duruşma yapılmak suretiyle karara bağlanması gereken davalar arasında yer alır. Zira basit yargılama usulüne tabi davalar için en fazla iki duruşma yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Bu tür davalarda yapılacak duruşmalar arasında ise en fazla bir aylık süre bulunur. Buradan hareketle nafaka artırım davası, boşanma davasına kıyasla farklı usulü tabi olduğu için çok daha kısa sürede neticelenir.

Nafaka artırım davası açan tarafın davada arzu ettiği sonuca ulaşabilmesi için gerekçelerini ve gerekçelerini destekleyen delillerini mahkemeye ibraz etmelidir. Aile mahkemesi, kendisine ibraz edilen delilleri, tarafların sosyolojik ve ekonomik durumlarını ve sair hususları değerlendirerek nafakanın günün koşullarına göre tanzim edilmesini sağlayacaktır. Mahkemenin bu kararı verebilmesi için nafaka artırım talebinde bulunan kişinin gerekçelerini etkin ve güçlü bir dille ifade etmesi, gerekçelerini temellendireceği delilleri en doğru şekilde kullanması için İstanbul boşanma avukatından hukuki yardım alması son derece önemlidir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA ZAMANAŞIMI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

Nafaka artırım davası açmak için yasada düzenlenmiş herhangi bir hak düşürücü ya da zamanaşımı süre yoktur. Nafaka devam ettiği müddetçe, gerekli şartlar mevcutsa her zaman nafaka artırım davası açılabilir. Nafaka arıtırım davası basit yargılama sürecine tabi olduğu için yargılama sürecinin en önemli unsurunu dilekçenin hukuki anlamda muntazam bir biçimde yazılması, gerekçeler ve delillerin etkili bir şekilde sunulması oluşturur. Bu itibarla hak ve menfaat kaybı yaşanmadan istenilen sonucun kısa sürede elde edilebilmesi için İstanbul boşanma avukatı ile birlikte hareket edilmesi isabetli olacaktır.

NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA İSPAT

Nafaka artırım davasında birçok delile başvurulabilmektedir. İştirak nafakası ile alakalı çocuğa ilişkin belgelerin sunulması mümkündür. Örnek olarak çocuğun eğitim giderlerine ilişkin okul senetleri, eğitim harcamasıyla alakalı gider makbuzları delil olarak mahkemeye sunulabilir. Bununu yanında tanık beyanları da bir delil olarak karşımıza çıkabilir. Eşin kendi nafakasına ilişkin alım gücünün düştüğünü belgeler nitelikteki delillerin mahkemelere sunulması en çok karşılaşılan delillerdendir.

Kişinin kirada oturduğu evin kirasının artması, temel ihtiyaç giderinin artması gibi sebepler evraklarla delil olarak ileri sürülebilir. Bunlar hakkında kişi bilirkişi raporu ile tespit talebinde bulunabilecektir. Bu rapor ile birlikte kişinin geliri ve ekonomik durumu incelenecektir. Bunlarla birlikte hastalık halinin mevcut bulunması durumunda da kişinin kendisinin veya çocuğun hastalık durumu halinde hastane raporları veyahut heyet raporları delil niteliğine haiz olacaktır.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI NE KADAR SÜRER?

Bu dava çekişmeli olmasına karşılık çok karmaşık bir yapıya sahip değildir. Nafaka artırım davası ne kadar sürer sorusu uygulamada en çok karşılaştığımız sorulardandır. Bunun net bir cevabı olmamakla birlikte 6 ay ile 10 ay arasında değişebilen bir süreden bahsedebiliriz.

Bu süreleri; görevli ve yetkili mahkemenin yoğunluğu, davanın kapsamı, prosedürün doğru işletiliyor olması vb. unsurlar artırabileceği gibi azaltabilir de. Burada deneyim sahibi avukat yardımı süre bakımından azaltıcı etkiye sahip olacaktır.

ANLAŞMALI BOŞANMADA NAFAKA ARTIRIM DAVASI AÇILABİLİR Mİ?

Anlaşmalı boşanma davalarında tarafların mutabık kalması gereken hususlardan birisi de nafakadır. Taraflardan birisinin nafaka alacağına ilişkin anlaşma sağlandı ise bu anlaşmanın detayları ile birlikte anlaşmalı boşanma protokolünde yer alması gerekir. Anlaşmalı boşanma protokolü ile tarafların hür iradesiyle belirleyeceği nafaka miktarının daha sonra nafaka artırım davası ile artırılması mümkündür. Yani tarafların anlaşmalı boşanmış olması, nafaka artırım davası açmaya mani değildir.

NAFAKA ÖDEMEMENİN CEZASI NEDİR?

Nafaka ödenmesine ilişkin borçlu kılınmış kişi, maddi durumunun nafaka ödemesi için elverişli olmaması nedeniyle veya nafakanın hükmediliş koşullarından birinin ortadan kalkması üzerine nafaka ödemediğini yahut nafaka ödemesinde gerek kalmadığını ispatlamak kaydıyla ilgili mahkemeden nafakanın kaldırılmasını talep edebilir. Fakat bu tür bir durum olmaksızın, mahkemenin nafaka kararına ve hakkında yapılan icra takibine karşın nafaka borcunu ödemeyen kişi hakkında 3 aya kadar tazyik hapis cezası söz konusudur. Bir diğer ifade ile nafaka ödememenin cezası, İcra ve İflas Kanunu hükümleri gereğince üç aya kadar tazyik hapis cezasıdır

Nafaka borçlusu için hükmedilen hapis cezasının kalkması için söz konusu nafaka borcunun ödenmesi gerekir. Bu noktada unutulmaması gereken önemli bir husus bulunur ki bu husus; ödenmemiş nafaka borçları için nafaka alacaklısının 3 ay süre ile şikayette bulunması mecburiyetidir. Aksi takdirde şikayet hakkı düşer. Nafaka artırım davasına dair gerek yasal süreler gerekse hukuki işlemlere ilişkin herhangi bir hata yapmamak adına İstanbul boşanma avukatı ile birlikte hareket etmek oldukça yararlı olacaktır.

Nafaka Artırım Davası 1 Yıl Dolmadan Açılabilir Mi?

Nafaka artırım davası açılabilmesi için herhangi bir süre düzenlenmemiş olup dava şartının sağlanması yeterlidir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

Nafaka artırım davası dilekçe örneği, internet ortamında bulunan taslak boşluk doldurmalı dilekçe metinleridir. Ancak bu metinler güncel mevzuattan ve sürekli değişen güncel Yargıtay kararlarından uzaktır. Somut olayı da gerektiği gibi yansıtmaz. Bu nedenle hak kaybı yaşatmaya müsaittir. Bunun yerine deneyimli avukat yardımı alınarak somut olaya özgü ve güncel emsal kararlar ışığında bir dilekçe hazırlanmalıdır.

Örnek olması açısından dilekçe şu şekilde olmalıdır:

… NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE

DAVA DİLEKÇESİ

DAVACI: Davacı nafaka alacaklısının adı, soyadı, TC Kimlik numarası ve adresi yer alır. Eğer çocuk adına açılıyorsa velisinin de aynı bilgileri buraya eklenir.

VEKİLİ: Davacı avukatının ad-soyad, adres ve baro bilgileri bu kısımda yer alır. Avukat aracılığı ile açılan davada zaten dilekçeyi avukat hazırlar.

DAVALI: Nafaka yükümlüsünün adı soyadı, TC Kimlik numarası ve adresi bu kısımda yer alır.

DAVA: Nafaka artırım davası olduğu bu kısımda belirtilir.

KONU: Nafaka artırımı talebi, miktar bilgisi ile birlikte burada dile getirilir.

AÇIKLAMALAR:

Açıklamalar kısmı çok önemlidir. Bu kısımda nafaka ile ilgili mahkeme kararından, nafaka miktarının yeterli olmadığından, değişen durumlardan ve artan ihtiyaçtan, tarafların maddi durumundan, yasal düzenlemelerden ve emsal yargıtay kararlarından bahsedilir. Kısacası davanın haklılığı anlatılır. Ancak tüm bunlar delillerle ortaya konmalıdır. Tanık dinletimi güçlü bir ispat aracıdır. Tanıkların anlatacakları hususlar da bu kısımda detaylandırılabilir. Özetle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun dilekçe ve aile mahkemesi davaları için aradığı unsurlar burada yer almalıdır.

YASAL DAYANAK: 4721 sayılı TMK, 6100 sayılı HMK ve diğer yasal mevzuat ile dayanılan yüksek mahkeme kararları burada belirtilir.

HUKUKİ DELİLLER VE EKLER: Ek olarak sunulacak yasal deliller belirtilir. Örneğin okul ve sağlık gider evrakları vs. Tanık delili çok önemlidir. Muhakkak tanık deliline dayanmak gerekir. Bilirkişi, keşif, isticvap vb. delil araçları da burada belirtilmelidir. Ayrıca başka yerlerden müzekkere ile celbi istenen delillere de burada yer verilmelidir.

NETİCE VE TALEP: Yukarıda arz ve izah olunan nedenler ile mahkemenin re’sen gözeteceği nedenlerden ötürü netice ve talep olarak nafaka miktarının ne şekilde ve ne kadar artırılacağına, artırımın ne zamandan itibaren olacağına dair talepler sıralanmalı ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılması istenmelidir. En son ad-soyad, tarih ve imza ile dilekçe tamamlanır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu